Amacımız
Malta da yaşayan bireyler olarak Maltada Dil eğitim hizmeti alacak olan kişilere en doğru ve en kaliteli hizmeti sunmak.En büyük hedefimiz ise burada tecrübe edinmiş olduğumuz iyi ve kötü anıları sizlerle birebir paylaşarak sizlerin burada mutluluğunu ve hayat kalitesini arttırmak.
Özellikle size vereceğimiz tavsiyeler ve yönlendireceğimiz aktiviteler ile Malta hayatınız çok daha kolay ve çok daha verimli hale gelecektir.
Malta’da Ne Gibi Problem Sizleri Bekliyor ?
EYVAH TEK BAŞIMAYIM!
İNGİLİZCE BİLMİYORUM!
NE YAPICAM BEN ŞİMDİ!
Evet bu soruları bende kendime çok sordum.Aslında hepimiz kendi kabuğumuzdan çıkmaya hiç alışık olmadığımız için sürekli panik halinde hissediyoruz.Özellikle Malta Havalanına indiğimde içimi çok garip bir duygu kaplamıştı.Beni karşılamaya gelen okul ekibini görünce içime su serpilmişti.Daha sonra anladım ki bir kere o kabuktan çıkınca herşey çok daha basit ve kolay hale geliyormuş.
Türkiyedeki eğitim mağdurları olarak hepimiz How are u ? Fine thanks and you. gibi kalıpsal şeylerle sınırlı kaldık. İlk gün gelen okul ekibindeki kişide genellikle Maltalı tonton bir amca oluyor. Bizler Maltayagel Ailesi olarak bu durumu biraz iyileştirmeye karar verdik. Sizleri tonton amcaların minibüsleri yerine, direkt olarak kendi aracımızla okulunuza kadar getirmeden önce çevre tanıtımı ve ilk etapda ne gibi ihtiyaçlar gerekiyor bunların bilgisini aktaracağız.
Yani yukarıda ki soruları kendinize sormanıza gerek yok, bizler sizleri burada evinizde hissettireceğiz.Hiç sıkıntı dert çekmeden doğruca kursunuza ulaşıp, hayatınıza çok basit şekilde devam edeceksiniz.
Biletim tamam, hayallerim cebimde, hava alanında uçağın kalkmasını bekliyorum. Hem heycanlı hem de çok mutluyum. Maltada yaşamak, orda kalmak istiyorum… “Acaba nasıl bi yer? Ne zaman yüzmeye başlarım? Gece hayatı nasıl? İngilizceyi ne kadar zamanda çözerim?” diye hayal kurarken indim Malta Luqa hava alanına. Tabi başıma geleceklerden habersiz. Bir mutluyum ki sormayın…
Her şey tamam, çıktım hava alanından ve bir baktım kiii kol çantam yok!
İçininde pasaport ve 6 ay harcarım diye düşündüğüm bütün paramla birlikte… Hava alanında yanlızım ve tek kelime bile İngilizce bilmiyorum. Hoş o an adımı sorsalar hatırlayamazdım heralde. Bir sağa bir sola koşturuyorum. O an dönüş biletim olsa elimde, ne hayal ne plan, anında dönerdim geri. Neyse bi şekilde buldum çantamı, tutum evin yolunu güzel bir uyku çektim.
Malta beni yeni güne kocaman bir güneşle karşıladı. Tekrardan heycanla dolmuştu içim; yeni gün, yeni umutlar… Tabi bir sonraki maceramın beni beklediğinden habersiz!
Gelmeden önce öğrenmiştim ki Lidl diye bir market var, çok ucuz. Hemen gitmeliydim tabi, sanki maltayı avcumun içi gibi biliyormuş gibi. Kır dizini otur evinde ama nerde; kurtlu ben düştüm yola, aldım elime bir valiz, zar zor buldum marketi. Başladım alışverişe. Aa bu çok ucuzmuş, aa bu çok ucuzmuş, derken benim sepet oldu 20 kg. Ne valize sığdı, ne poşete. Ya aç gittim ya da, bir daha yemek bulamayacağım sandım, sanırım. Her neyse, siz siz olun Maltada markete aç gitmeyin. Günün sonunda elimde valiz ve poşetlerle başbaşa kaldım. Onlar bana bakıyor, ben onlara. 45 kg olan ben 20 kg nereme yicektim acaba?!
Başladım otobüs beklemeye. Güler yüzlü bir otobus şöförü (Maltada güler yüzlü otobüs şoförü bulmak zordur) dedi ki bana gel, ben seni bırakırım gideceğin yere, yada ben öyle anladım… Bindin otobüse, yol git git bitmiyor, benim yüz sarıdan kırmızıya, sonrasında bordoya kadar renk değiştiriyor. En son bi yerde indirdi beni ve yine dediki burdan sahile git ve tekrar otobuse bin… Ben bordo olan yüzümle içimden diyorum ki amca burası neresi. Fakat benim İngilizce “amca, uncle mı” noktasında. Ben amca uncle mıydı diye düşünürken çokktaan gitti bizimki ve karanlık çöktü…
Ben 1 aylık yiyeceklerimle başbaşa yine zar zor buldum sahili oturdum bi banka.
Planım elimdekieri bi yere bırakıp kaçmakkken bi ses “Pardon Türk müsünüz?”. İçimden “Pardon, melek misiniz?” dicekken, koşarak sarıldım kıza… Sağolsun, sağ sağlim bıraktı beni evime. Tanıdıkça melek olduğunu anladım… O günden sonra hiç ayrılmadığımız Buse de bizim yol arkadaşımız projemizde. Sonra dedim ki Türke Türkten başkasının faydası yok…
#benkayboldumsenkaybolma projesi, biz bu kötü tecrübelerimizi birbirimize anlatıp, eğlenirken çıktı ortaya. Bir gün dedik ki, biz kaybolduk, bari başkaları kaybolmasın.
Biz burda yaşayan 2 kadınız. Maltayı çok ama çok seviyoruz ve burada başınıza gelebilecek bütün kötü ve iyi tecrübeleri yaşadık çok şükür. Gelin biz sizi havaalanında karşılayalım, okul bulmakta yardımcı olalım, vizenizi alalım. Malta’da yapmanız gereken ve yapmamanız gereken her şeyi anlatıp, ilk günlerinizde yanınızda olalım.
Sevgiler,
Özge
Haziran 2019, Malta